California Günlüğü
SAN FRANSİSKO Civarlarında Birkaç Gün
Geçen hafta çok yakın bir arkadaşımızın oğlunun düğünü için San Fransisko’ ya gittik, düğün şehre 1.5 saat uzaklıkta Healdsburg kasabasında idi.
Bu kasaba dahil olmak üzere şehrin civarında ufak gezintiler yapabildik. San Fransisko’yu değil ama civarındaki bu güzellikleri kısaca paylaşmak istiyorum. Yeme içme merakımdan dolayı bir parça ağırlık buraya kayacak belirtmek isterim
Healdsburgh (SonomaCounty)
Amerikalı gelinimizin ailesi bu kasabanın bağlar içindeki muhteşem evlerinden birinde yaşıyor. Düğün de burada oldu. KaliforniyanınNAPA gibi önemli bağ ve şarap üretim yerlerinden biri olan Sonomacounty de çok sevimli bir kasaba.
Kasabada yemek için düğün provasının da olduğu Shed restoranı tavsiye ederim.
Healdsburg’da harika bir bağ evinde 3 gün kaldık ve düğünün etkinliklerine katıldık. Etkinliklerin içinde şarap tadımı için gittiğimiz vineyardlar
UntiWinery
StuhlmüllerWinery
Healdsburg Napa Valley ‘e göre daha küçük yerel üreticilere sahip ve daha mütevazi . Çok güzel şaraplar içtik, özellikle bu yörenin üzümü Zinfandellerin değişik kalitelerini bulabiliyorsunuz.
Sausolito&Tiburon
Tiburon
Tiburon , ise Sausolita kadar popüler değil çok daha bakir ama çok yeşil ve dingin.Buradan Golden Gate köprüsünü çok güzel görüyorsunuz. Sam’s restoranın iskele terası deniz ürünleri için harika.
Tiburon’dan Golden Gate manzarası
Napa Valley
Kalifornia şaraplarının kalbi burada atıyor. Biz Domaine CarnerosVineyard da tadım yaptık . Meksikalı girişimci Carneros’un kurduğu bir şarap tesisi , tadım yeri inanılmaz bir şato. Burada 4 değişik Pinotnoir tadımı yaptık. PinotNoir Napa valley için en iyi üzümlerden biri ,dünyada heryerde yetişmesi kolay değil bu iklimde harika oluyor. son derece narin,hafif gövdeli ve aromatik.
Pasifik CoastHighway (Pasifik Sahil Yolu)
Düğünden sonra 4 gün arabaylagüneye indik ,Pasifik CoastHighway (Pasifik Sahil Yolu) belki de dünyanın en güzel sahil şeritlerinden biri. SanFransisko’dan başlayıp San LuisObispo ‘da biten 8 saatlik bir yol. Biz 3 gün içinde SantaBarbaraya kadar gidiş ve geri dönüş planladık.
Monterey
San Fransisko’dan ayrıldıktan sonra ilk durağımız olan Carmel’e gitmeden önce Monterey’in içinden geçtik, Fisherman’sWharfs içinde kısa bir tur attıktan sonra yola devam ettik. Küçük sevimli bir kasaba idi. Çok oyalanmadık çünkü Carmel’i çok merak ediyorduk.
Carmel (DogfriendlyCarmelbythesea)
Amerikanın en iyi küçük şehri
Bir masal kasabası demeliyim. Hakkında duyduklarımız az bile kaldı. Çok şık Hansel ve Gretel’in evleri gibi özgün evler okyanus kıyısına sıralanmış. Kasabanın en önemli güzelliklerinden biri de sahil boyunca sıralanan sedir ağaçları . Çok zengin yaşını almış Amerikalıların emeklilik yeri gibi. Her yerde pet friendly şehir olarak tanımlanmaktaydı ama bu derecesini çok sıkı bir köpek düşkünü olan ben bile hayal edemezdim. Neredeyse insan sayısı kadar köpek sokaklarda ve heryerdeydi. Tümrestoranlar ve tüm mağazalara köpekler özgürce giriyor mutlu mesut sahipleri ile geziyordu. Bu beni çok etkiledi emeklilik için yaşanabilecek yerler için listemin başına geçti. Ama bizim emekli maaşlarıyla hayalden öteye gidemez.
Kasabada çok pahalı butikler ve sanat galerileri var oldukça pahalı bir yer.
Akşam yemeğini ClintEastwood ‘un restoranı (Hog’sBreathInn) de yedik. Artichokedip (enginar dip sosu ve cips) ve kaburga çok lezzetliydi ancak oldukça pahalı bir restorandı . ClintEastwood bu kasabanın belediye başkanlığını yapmış .
Deniz kıyısında yamaçta ColonnialTerrace Otel’de kaldık fena değildi ancak kasabanın içinde çok şık butik oteller var.
Sabah sahilde bir yürüyüş yapıp yunusları izleyip ve ardından buz gibi denize girdik .
Öğlen yemeğini İtalyan restoran (Little Napoli) de yedik . Risotto ve enginar lolipopları harikaydı ,trüflügnocchiise muhteşemdi. , ayrıca Affine restoranı da şiddetle öneririm . Burada okuduğum bir not çok hoşuma gitti “WINE NOT?”
Big Sur
Carmel ile Big Sur arasında deniz şeridinden gidilen yol inanılmaz, doğa bir şölen sergiliyor. Özellikle BixbyCreek Bridgede muhteşem bir görüntü
yakalıyorsunuz.
Big Sur State Park
İçinden nehir akan bir vadi, dünyanın en uzun ağaçları “Redwoodtrees” neredeyse gökyüzüne uzanıyor.Burada soluklanıp suyun içine yerleştirilen( BuscocaChairs) koltuklara oturabilir bir kahve içebilirsiniz. Ayaklarımızı suya sokup kahvelerimiz yudumladık, Manavgat da suyun üzerindeki iskelelerdeki gibi gözleme yiyeceğiz duygusu oldu.
Buradan sahile devam eden yol geçen yılki sel nedeniyle kapalı olduğu içingeri dönüp tekrar otobandan SantaBarbara’ya yola koyulduk Oldukça uzun oldu 4 saatte gittik . Çok önermiyorum
Santa Barbara
Los Angeles ‘a yakın bir sahil kasabası , Meksika esintileri hakim . Şehrin ana caddesini takip eden ahşap bir iskelesi var. Ayrıca çok güzel bir marinası var burada da güzel restoranlar ve yat klupleri var.
İskele 1989 da büyük bir yangın geçirmiş daha sonra restore edilmiş. O yangında yanan 3 restorandan biri olan MobyDick restoranda istakoz yedik Caribbean LobsterTail +clamchowder eşliğinde 35 dolara sunuluyor
Denize bir sokak mesafede FranciscanInn Hotelde kaldık Ancak sahilde Hotel Milo ‘yudaha çok öneririm.
Dönüş yoluna geçtik ve ilk durağımız.
Solvang
1911 yılında bir grup Danimarkalı tarafından kurulan çok sevimli bir kasaba Çok şirin kafeler, şarap tadım yerleri ve hediyelik eşya dükkanları var. Danish satan pastaneler çok popüler, amerikada kendinizi Danimarka’da gibi hissediyorsunuz.
San Simeon
Yola devam , burada Amerikanın en zengin girişimcilerinden olan gazete sahibi William RandolphHearst ‘ın 1919 yılında yapımının başladığı ve 1947 yılına kadar yapımı süren muhteşem şatosunu gezdik. HEARST CASTLE (LA CUESTA ENCANTADA (THE EENCHANTED HİLL).
Mimar Julia Morgan tarafından yapılmış ve hala bitmemiş. Tüm okyanusa hakim tepede yerleşmiş,115 odalı dünyanın her yerinden antikaların toplandığı bir müze aslında. 32 metre uzunluğunda Neptün Havuzu ve 25 metre uzunluğunda Roman havuzu çok görkemli .Hearst ‘i torunu fidye için kaçırılan milyarder olarak anımsayabilirsiniz.
Şatodan çıktıktan sonra Carmel’e doğru 4.4. mil sonra Elephantseal(ayı balıkları ) izleme terasları var. Erkeklerinin 2300 kg, dişilerin 800kg ulaştığı bu canlılar deniz kıyısında uzanıp zaman zaman tuhaf seslerle sizleri selamlıyor.
Öğlen yemeğimizi Cavallier Restoran‘da yedik.Sahilseridinde tipik bir Amerikan restoranı burada kalorisi yüksek kızartmalı menüler var (kalamar&patates, karides &patates gibi.) biraz vicdan azabı duyduk demesem olmaz.
Cambria
Son durağımızdı. Kasaba eski bir western kasaba gibi , biz iç kısımda harika bir evde kaldık. Ama sahilde MoonstoneBeach‘de şirin minik oteller var. Sahil şeridinde bir yürüyüş yapıp yunusları izlemek muhteşemdi.
Bizim gibi kısıtlı zamanda bu yolu yapanlara küçük öneriler olsun istedim SantaBarbaraya kadar uzanmadan daha kısa bir tur yapıp Carmel’de 2 gün kalmak daha uygun diye düşünüyorum .
Sevgilerimle